24 Aralık 2015 Perşembe

Çevre Mühendisliğinde Okuyan Meslektaşlarıma :)

Merhaba Sevgili Okurlarım :)

Üniversitenin ilk yıllarında dersleri hiç kaçırmayan saatinde orada olan bir öğrenciydim hatta arkadaşlarımda benim gibilerdi :) fakat neleri kaçırdığımızı üçüncü sınıfta fark etmeye başladık.

Size tavsiyem öncelikli olarak bir öğrenci kulübüne kayıt olun. Aktif olmasa bile siz aktif etmeye çalışın. Bizlerde bir öğrenci kulübüne üye olduk fakat çıkan anlaşmazlıkları yenemedik maalesef. Bunların en büyük sebepleri üst sınıflardaki arkadaşlarımızdı. Biz onlar gibi olmayalım diye 3. sınıfta başladık birşeyler yapmaya çalışmaya nitekim başarılı olamadık ama insan ilişkilerine dair birçok şey öğrendik, nabza göre şerbet vermenin nasıl birşey olduğunu gördük.

İlk yıldan (hazırlık okusanız dahil) kongrelere, sempozyumlara katılın. Ufkunuzu genişletir ve bazı şeylere daha farklı olarak bakmaya başlarsınız. Öğrenci kongrelerine katılın mesela. Mersin Çevre Kongresi, Çevre Sorunlarına Öğrenci Yaklaşımı (ÇSÖY), İTÜ Sürdürülebilir Ekosistem Günleri, YTÜ Yeşil Sektör ve nicelerine katılın. Aynı zamanda ÇMO,MMO,EMO gibi TMMOB'un odalarının kongrelerine katılın. İZSU'nun düzenlemiş olduğu Sürdürülebilir Su Yönetimi gibi Uluslararası Kongreleri de bir görün.

Eğer Mersin Çevre Kongresi yada ÇSÖY gibi kongrelere katılacaksanız etkili sunumlar hazırlayın. Bu sizin etkili sunum teknikleri gibi konularda hem geliştirecek hemde topluluk önünde hitabet sanatının inceliklerini öğretecektir. İş yaşamında bu artıları CV'nize ekleyebilirsiniz. Sonuçta insanlar bunları öğrenebilmek için tonla para verip Etkili Sunum Teknikleri gibi sertifikalar alıyorlar.

Diğerlerine göre daha profesyonel kongrelerin size kazandırdığı en önemli artılar mesleğinizle ilgili ilk defa duyduğunuz yada çok derinlemesine bilmediğiniz konular hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Aynı zamanda okulda hiç duymadığınız ama sektöre yeni yeni gelen konular ile ufkunuzu geliştirip yeni fikirler ve projeler üretme potansiyelinizi arttıyorsunuz.

Öğrenci kulüplerine geri dönersek, bizim kulübümüz sadece Çevre Mühendisliği Öğrencileri tarafından oluşturulmuş bir kulüptü. Bu yüzden bizde mesleki anlamda birşeyler yapmaya çalıştık. Projelerimiz vardı hatta çok güzel fikirlerimiz vardı fakat bir türlü gerçekleştiremedik

Mesela;

Tüm arıtma ünitelerinin similasyonunu yapıp bölümün girişine koyarak ünitelerin çalışmasını daha iyi bir şekilde anlatmak,

Bir Çevre Mühendisi'nin bilmesi gereken programları her dönem açarak anlaşabilirsek klup üyelerine ücretsiz diğerlerine 5-10 TL gibi cüzzi ücretler ile açıp başarılı olanlara sertifika vermek,

Profesyonel kongre düzenlemek,

Bölümümüz ile başlayıp okulumuzdaki tüm binalara gri su sistemi tasarlamak ve uygulamak,

Yeşil kampüs için çalışmalar yapmak...

Ve daha niceleri vardı aklımızda. Fakat bizim klüpte herkes kararı aldı yapma aşamasında sıkıntılar çıktı. Bu tarz işlerde gerçek gönüllüleri belirlemek önemli birde herkes ne yaptı ise iyi bir iletişim ağı ile birbirine bildirmeli (basit bir whatsapp grubu bu işi çözecektir)

Başarısızlıklarımızdan ders çıkartıp yeni şeyler yapacak kadar vaktimiz olmadı malesef ama bunların hepsi o kadar güzel deneyimler oldu ki iyi ki yaşamışım. Şimdiki beni şekillendiren güzel ama acı anılar olarak kaldılar :)

Hayatımda kalkıştığım en büyük profesyonel atak Profesyonel kongre düzenlemekti. İsmi bile vardı "Yeşil Çevre Günleri"
(Not:kongre nasıl hazırlanır konusunda merak ederseniz onun hakkında da yazabilirim.)

Her neyse, gelelim yabancı dil meselesine. İngilizceniz en az intermediate ise arkadaşlarınızla kulüpte belirli günler Conversation Club (yada İngilizce kursuna gidebilirsiniz) kurabilirsiniz. Hatta herkesin okuyacağı bir makale üzerinden tartışmalar yaparak Teknik İngilizce'deki kelime dağarcığınızı arttırabilirsiniz.

Eğer okulunuza hatta bölümünüze Erasmus ile gelen yabancı öğrenciler varsa hem dil geliştirmek adına hem güzel arkadaşlıklar kurmak adına hemde gerçekten ona yardım etmek adına onun zorlandığı konularda yardımcı olmak ile başlayabilirsiniz.

Şansınız varsa Erasmus'a gidin. Erasmus bir maceradır bir hayat tarzıdır. Size verilebilecek en güzel şanstır. Erasmus'tan sonra hayata daha farklı pencerelerden bakmayı öğreneceksiniz, seyahat etmenin tüm güzelliklerini göreceksiniz, her daim yanınızda olduğunu bildiğiniz güzel dostluklar kuracaksınız, zorlukları aşmayı, kendi ayaklarınız üstünde durmayı öğreneceksiniz.

En önemli konuyu tabii ki en sona sakladım.

Her daim Atatürk'ün izinden idealist olarak gidin sevgili meslektaşlarım. Vatanımıza milletimize hayırlı gençler olup ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaralım.

Neden Dünya'da En İyi Çevre Mühendisleri biz olmayalım ki? Neden Türkiye diyince akıllara ilk olarak Mühendislik Başarılarımız gelmesin ki?

Merve Özlem VURMAZ

Hiç yorum yok: